Sağlık Rehberi

Çikolata Kistleri


Çikolata kistleri nedir? Neden çikolata ismi verilmiştir? 

Çikolata kistleri (endometrioma) hakkında bilgi verebilmek için öncelikle bu kistlerin sebebi olan “Endometriozis” hastalığını ve adet kanamasının nasıl oluştuğunu bilmek gerekir. Normalde kadınlarda her adet dönemi süresince rahim içi dokuda (endometrium) hormonların etkisiyle damarlanmada artış ve kalınlaşma olur. Bunun nedeni; her adet döneminde olası sperm ve yumurta birleşmesi sonrasında oluşan embriyonun, adeta bir bulut içersine gömülürmüşcesine, damardan zengin bir ortamda rahme tutunması ve beslenip büyümesini sağlayabilmektir. Fakat döllenme olmadığında, salgılanmaya devam etmeyen hormonların bir anda ortamdan çekilmesi nedeniyle, aynı temeli çöken bir ev gibi kabarmış, kalınlaşmış rahim içi doku yıkılır ve “adet kanaması” meydana gelir. Sonuçta, adet kanaması aslında damarlarımızdaki kandan farklı olarak yıkılmış rahim içi dokuları içerir. Endometriozis hastalığı her adet döneminde yıkılan bu rahim içi dokularının, vajenden dışarı doğru değil de, geriye doğru ilerleyerek tüpler vasıtasıyla; yumurtalıklar, karın içi örtüsü (periton), idrar torbası, kalın barsaklar gibi dokuların üzerlerine bir nevi tohum gibi ekilmesi ile oluşur. Rahim dışında yerleşmiş dokular, aynı rahim içi dokular gibi her ay hormon değişikliklerine aynı tepkiyi (kalınlaşma-dökülme) verirler. İşte rahim içi dokuların yumurtalıklar (over) üzerinde bulunması ile “çikolata kitleri” oluşur. Bu dokular bir süre sonra kistleşerek, kist içine kanamaya sebep olurlar. Yani her adet döneminde kist içine doğru kanama olmaya başlar. Kist içinde biriken kan, aylar, yıllar sonra koyu kıvamlı, kahverengi bir sıvı haline gelir. Bu benzerliğinden dolayı “çikolata kisti” adı verilmiştir. Endometriozis ve çikolata kistleri çoğunlukla doğurganlık çağındaki kadınlarda ve yaklaşık % 6-10 sıklıkta görülmektedir.

Endometriosiz hastalığının belirtileri nelerdir?

Endometriosiz hastalığının iki ana belirtisi vardır: Ağrı ve kısırlık. 

Ağrı; dört şekilde görülebilir: Adetlerin ağrılı olması, cinsel ilişkinin ağrılı olması, dışkılamanın ağrılı olması ve diğer ağrılar (kronik pelvik ağrı, bel ağrısı vb.).

Endometriotik odaklardan her adet döneminde olan kanamanın zamanla bölgesel olarak birikmesi sonucunda inflamasyonun tetiği çekilmiş olur. Böylece sitokinler adı verilen moleküllerin çevreye salınmaya başlaması ağrıya sebep olabilmektedir. Diğer bir ağrı sebebi ise oluşan yapışıklıklar, iç organların birbiri üzerine binmesi ve organların normal yerlerini kaybetmelerine sebep olabilir. Sonuçta çikolata kisti olan şiddetli endometriozisli hastalarda rahim, barsaklar, idrar torbası birine yapışmış hale gelerek sadece adet sırasında değil, her gün ve sürekli bir pelvik ağrıya sebep olabilmektedir. Son olarak; endometriotik lezyon kendi sinirsel hattını oluşturabilir. Bu sayede santral sinir sistemi ve lezyon arasında iletişim oluşarak her hasta için farklı tarzda ağrılar ortaya çıkabilmektedir. 

Çikolata kistlerine nasıl tanı konulur?

Pelvik ultrasonografi, büyük çikolata kistlerinin tanısını kolayca koysa da diğer endometriotik implantlar ultrasonografi ile görülemezler. Dolayısı ile endometriozis tanısında altın standart yöntem laparoskopi ile operasyon esnasında direk gözlem ve biyopsidir. Tanı ve cerrahi tedavi aynı anda yapılabilmektedir.

Çikolata kistleri ve endometriozis nasıl tedavi edilir?

Endometriozisi tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi metodu bulunmamaktadır. Tedavide iki yaklaşım uygulanmaktadır. Ağrının tedavisi ve kısırlığın tedavisi. Birçok kadın menopoz döneminde, hormonların etkisi ortadan kalkacağı için semptomlar azalacak veya tamamen ortadan kalkacaktır. Fakat üreme çağında olan bayanlarda kısmi tedavi başarısından söz edilebilir. Ana hedefler: Ağrının giderilmesi, hastalığın daha ileri evrelere ilerlemesini önlemek ve gebe kalmayı sağlayabilmektir. Dolayısı ile gebeliği belli bir süre için düşünmeyen çiftlerde, ağrının çok olduğu durumlarda normal yumurtalık dokularına en az zarar verecek şekilde çikolata kisti ve endometriotik lezyonların laparoskopik cerrahi yöntemle çıkarılması uygun tedavi seçeneği olabilmektedir.

Çikolata kistlerinin kanserleşme potansiyelleri var mıdır?

Çikolata kistlerinin çok büyük bölümü iyi huylu kistlerdir. Kanserleşme oranı % 0,1-0,5’dir. Bu risk çikolata kisti olan her kadına ameliyat yapılmasını gerektirmemektedir. 

Hangi çikolata kisti olan hastalarda, kısırlık açısından tedavi olsalar bile tüp bebek uygulaması düşünülmelidir?

Ameliyattan sonra 1 yıl içinde gebe kalınamamışsa, hasta 38 yaş üzerinde ise, çikolata kisti olan kadının eşinde sperm problemi varsa tüp bebek yöntemi düşünülmelidir.

Çikolata kistlerinin cerrahi tedavi sonrasında bile tekrarlama riski var mıdır?

Laparoskopik cerrahi (rahimin alınması ameliyatı ve menopoza yakın yaştaki hastalar hariç) sonrasında endometriozisin tekrarlama riski 5 yıl içersinde %20-40 civarındadır. Bazı çalışmalar normal vajinal doğumun endometriozis tekrarlama riskini azaltırken, sezaryen doğumların tekrarlama riskini arttırdığını ortaya koymaktadır. 

Sonuç olarak çikolata kistleri ve endometriozis; gebelik çağı kadınlarının hayat kalitelerini düşüren, ağrı ve kısırlık şikâyetleri ile kendini gösteren, ultrasonografi ve laparokopik cerrahi esnasında gözlem ve biyopsi ile tanı konulabilen, tedavisinde cerrahi ve ilaç seçeneklerinin olduğu, tedaviye rağmen tekrarlama riskine sahip, yaygın bir hastalıktır. Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalında çikolata kistleri ve endometriozis hastalığı için ileri tetkik ve tedavi işlemleri yıllardır başarı ile uygulanmaktadır. Bölümümüz bu konuda Türkiye’de ki sayılı referans merkezlerinden olup, laboratuar ve klinik araştırmalar başta olmak üzere çikolata kistleri ve endometriozis konusunda dünya tıp literatürüne katkı sağlayan her sene birçok bilimsel faaliyet yürütmektedir.