Botoks
• Botoks kasları uyaracak sinirlerin en ucundan, kasları uyaracak madde olan asetilkolin’in salınmasını engelleyen bir maddedir. Bu mekanizmayla kas felcine neden olur. Etkisi protein etkileşimi ile olduğu için birkaç gün içinde başlar ve yeni protein üretimi de devam ettiği için 4-6 ay sonra giderek kaybolur. Doz ne kadar yüksek uygulanırsa uygulansın daha kalıcı bir botoks uygulaması bu nedenle söz konusu değildir.
• Botoks, yüz kaslarının kasılmasını önleyip bu kasların aktivitesi nedeniyle oluşan dinamik kırışıklıkları engelleyebilmesi nedeniyle yüz estetik uygulamalarında çığır açmış bir ilaçtır. Doğru dozlarda ve tekniklerle uygulandığında hastalarımızı daha genç bir görünüme kavuşturmak için kullandığımız bir tedavi yöntemidir.
• Botoks’un bir flakonunda insan için öldürücü olabilecek dozun onlarca kat azı bulunmaktadır. Ayrıca uygulama cilt altına veya kas içine yapılarak ilaç yayılımı kontrol altında tutulur. Bu nedenle Botoks enjeksiyonu yüz anatomisi konusunda eğitim almış, botoks konusunda belli bir tecrübeye sahip hekimler tarafından uygulandığı sürece güvenlidir. ABD Gıda ve İlaç Dairesi de Botoks’un üst yüzde (alın, kaş, göz çevresi-kaz ayağı) kozmetik amaçlı kullanımını onaylamıştır.
• Botoks, yıllarca devam etmiş kas aktivitesinin cilt altı dokuyu şekillendirmesi nedeniyle oluşmuş kalıcı kırışıklıkları bir defada tamamen silemez. Bu kırışıklıklar tekrarlayan uygulamalarla giderek azalabilse de bazen dolgu ve diğer yüz estetik uygulamalarının kombine edilmesi gerekebilir.
• Doğru hasta seçimi ve gerçekçi beklentilerle uygulandığında Botoks’un gerek kozmetik gerekse tıbbi amaçlı kullanımlarda hastalarımızı çok memnun etmektedir.
• Botoks 18 yaşının üstünde, sağlıklı, elastik bir cilt yapısı olan, istirahatte belirgin kırışıkları yokken mimik sırasında oluşan kırışıklıklardan yakınan kişilerde en iyi sonuçları verecektir.
• Botoks kozmetik amaçlı uygulanabildiği gibi KBB pratiğinde diş sıkma sorunu yaşayan hastalarda masseter kasına, migreni olan hastalarda temporalis kasına veya terleme sorunu olan hastalarda çok küçük dozlarda cilt altına uygulanarak da kullanılabilmektedir.
• İsteyen hastalarda işlem öncesi lokal anestezi kremleri uygulanabilse de çok ince iğneler kullanıldığı için çoğu durumda gerek kalmamaktadır
• Botoks’un en yaygın yan etkileri arasında asimetrik etki, göz kapağı düşüklüğü, yetersiz etki, enjeksiyon bölgesinde ufak morluk/şişlikler veya nadiren grip benzeri semptomlar sayılabilir. Hamile veya emziren kadınlara, daha önce botoksa bağlı alerjik reaksiyonlar gösteren kişilere uygulama yapılmaması gereklidir. Botoks kullanımında az dozun her zaman ek dozlarla tamamlanabileceği ancak yüksek dozun etkilerinin aylar sonra ortadan kalkacağını unutmamak gerekir.
• Enjeksiyon sonrası birkaç saat hastanın yatmaması, yüze masaj yapmaması, kozmetik ürün kullanmaması ve bir gün yoğun fiziksel aktivitede bulunmaması önerilmektedir. İlk enjeksiyondan sonra 4. ayda, tekrar eden enjeksiyonlarda 4-6 ayda bir tekrar enjeksiyonlarla kalıcı sonuç elde edilebilmektedir.